news-details

"WorldFood İstanbul" TÜYAP'ta kapılarını açtı

Hyve Group tarafından düzenlenen WorldFood Istanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı, Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş.(TÜYAP)’de kapılarını açtı.

WorldFood Istanbul 2022; İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar Ve Mamulleri İhracatçıları Birliği(İHBİR) ile olan güçlü iş birliği ve ihracatta oldukça etkin bir rol oynayan Alım Heyeti Programı çerçevesinde Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri (MENA), Balkan ülkeleri, CIS ülkeleri, Güney & Kuzey Amerika ülkeleri, Güneydoğu Asya gibi önemli bölgelerden ağırlıklı olmak üzere 77 ülkeden 600'den fazla davetli satın alma profesyonellerini ağırlıyor.

WorldFood Istanbul, gıda sektörünün her alanından katılımcı ve ürünlerinin yer aldığı, geniş bir ürün yelpazesini hem satın almacılar hem de ziyaretçilerle buluşturuyor. Toplamda 25 ülkeden 800’e yakın katılımcı fuarda 2 binin üzerinde markayı tanıtırken, üretim ve pazar hacimlerini geliştirmek için yeni anlaşmalara imza atıyor.

“Gıda Dünyasının Türkiye Buluşması” niteliği taşıyan ve bugüne kadar Türk gıda sektöründeki en son ürün, hizmet ve teknolojilerin sergilenmesine öncülük eden WorldFood Istanbul, oturumlarını yanı sıra konferans programıyla da sektördeki değişime ve gelişime öncülük ediyor.

Başkanlar Oturumu, sektörün yarınını konuştu

WorldFood Istanbul ile klasikleşen, fuarın etkinlik ve konferans programının açılışını gerçekleştiren Başkanlar Oturumu, “İhracatın Kalbindeki Sektör Gıda ve 2023 Yol Haritası” başlığı ile sektörün yol haritasını belirledi.

Bloomberg HT Tarım Editörü İrfan Donat yönetiminde düzenlenen oturumda; YeniÇiftçi Platformu Kurucu Başkanı Emrah İnce, İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, TİM YK Üyesi ve İstanbul Yaş Sebze Meyve İhracatçılar Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu ile T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı TAGEM Hayvan Sağlığı, Gıda ve Yem Araştırmaları Dairesi Başkanı Ramazan Bülbül, 2023 yılı için beklentileri, öngörüleri ve atılması gereken adımları paylaştı.

İHBİR’de 2022 hedefi: “İhracatta yüzde 30 büyüme ile 13 milyar dolar”

Oturumda ilk olarak söz alan İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, bin 500 üretici ve ihracatçı firmayı temsil ettiklerini hatırlatırken, İHBİR’in bir navigasyon hizmeti sunarak, üreticiler için ihracat haritasını oluşturduğunu söyledi. 2021 yılında ilk aylarında yaşanan düşüş grafiğinin yerini beşinci ayının ardından çıkış ivmesine bıraktığını hatırlatan Taycı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“2022 yılında, bugüne kadar Türkiye’de neler yaşadığımızı değerlendirirsek, Türkiye’nin avantajlı bir pozisyona sahip olduğunu belirtmek isterim. Değişen tedarik zinciri ve lojistik zorluklar sebebiyle Çin’den gelen malların maliyeti 14-15 bin dolara ulaştı. Orta Doğu’ya gelen gemilerin istasyon sayısının artmasından nedeniyle geliş süresi olağan sürenin 3 katına ulaştı. Bu süreçler, tedarikçileri yeni arayışlara sevk etti. Ülkemizde, Avrupa’ya kıyasla iş gücünün maliyetlerinin daha az olması, ilgi ve alakayı lehimize artırdı. İHBİR olarak bu yıl elde edeceğimiz rakamlarla, bir önceki yıla göre yüzde 30 büyüme elde ederek, 13 milyar dolarlık ihracatla yılı kapatma hedefindeyiz

Rusya-Ukrayna Savaşı, gıda milliyetçiliğini öne çıkardı

TİM Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Yaş Sebze Meyve İhracatçılar Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, pandeminin tarım ihracatının önemini gösteren bir gelişme olduğunu, pandemi ile birlikte kırsala dönüşü getirdiğini hatırlattı.

Türkiye’nin pandemi sonrasında çok önemli tedarikçi konumuna geldiğini belirten Mutlu, “İklim krizi, ülkemiz için rakiplerimiz nezdinde üstünlüğümüzü ortaya çıkardı. Avrupa ve Rusya için güvenilir ve sürdürülebilirlik başlıklarında çok önemli bir tedarikçi olduk. Örneğin; Çin pandemi sonrası ulaşılamaz oldu.” ifadesinde bulundu.

ABD’nin ekonomik gücüne rağmen çiftçiye çok destek verdiğini, savaş sonrası en önemli konunun gıda milliyetçiliği olduğunu belirten Mutlu, “İklim krizinin gelişim süreci, Türkiye’nin, Rusya ve Avrupa nezdinde mevcut tedarikçi pozisyonu daha da güçlenecek.” sözleri ile, Türkiye’nin tedarikçi pozisyonunda yakaladığı ivmeyi Uzak Doğu pazarı ile sürdürebileceğine işaret etti.

TAGEM: “Türkiye, TAGEM Sayesinde Tohumda Kendisine Yeter Duruma Geldi”

Tarım ve Orman Bakanlığı, TAGEM Hayvan Sağlığı, Gıda ve Yem Araştırmaları Dairesi Başkanı Ramazan Bülbül, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri yürüten bir kurum olarak, 49 enstitü ile 37 ilde 67 lokasyonda faaliyet yürüttüklerini paylaştı.

Alanında şu an Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise 10’uncu büyük AR-GE kurumu olduklarını belirten Bülbül, “Yaklaşık 600’ü doktoralı olmak üzere 2 bin 200 civarında yüksek lisans programını tamamlamış, 200’ü de yurt dışında doktora yapan personelimiz mevcuttur. TAGEM’in tohum konusunda efsane bilgileri yıktı ve bugün, faaliyetlerimiz sayesinde, Türkiye tohumda kendisine yeter bir duruma gelmiştir. İsrail’den tohum aldığımız söylenir ama şu anda oraya tohum satıyoruz.” şeklinde konuştu.

“Tarımda girişimci ekosistemi desteklenmeli”

Türkiye’de tarımsal teknolojinin Ar-Ge’sinin yüzde 85’inden kamunun mesul olmasının ya da kamu tarafından sırtlanmasının iyiye işaret olmadığını belirten YeniÇiftçi Platformu Kurucu Başkanı Emrah İnce, “Dünyada tarım teknolojileri ile ilgili girişim ekosistemi 4 milyar dolara ulaştı. Son 7 yılda tarım ve gıda teknolojilerine 100 milyar dolar yatırım yapıldı. Burada üzerimize düşen, büyük şirketlere düşen, girişimci ekosisteminin desteklenmesidir.” sözleri ile tarım girişimcilerine pozitif ayrımcılık uygulanması gerektiğinin altını çizdi.

Hibya Haber Ajansı